"19 sessiz adam" ve Bin Ladin efsanesi
Bin Laden, Osama, 1957-; terrorism; religious aspects; Islam
7 Ergebnisse
Sortierung:
Bin Laden, Osama, 1957-; terrorism; religious aspects; Islam
The ending of the Cold War at the close of the 20th century became a turning point for the acceleration of racial, ethnic, and religious conflicts around the world, specifically in the Middle East. Within various countries, struggles have arisen, as diverse social groups demand political, cultural, and religious rights. Turkey is one of those countries. Representatives of the Kurds are demanding rights ranging from cultural recognition to political autonomy and independence. Some Kurdish groups are using terror to realize their goals. The tension stemming from this conflict is deteriorating the social, political, and cultural life of the country. The anomaly is that the Kurds have coexisted with the rest of the nation for more than one thousand year and their commonalities are more ample than their differences. America is a nation of immigrants from diverse racial, ethnic, and cultural backgrounds. ; Soğuk Savaş'ın sona ermesi dünyada, özellikle de Orta Doğu'da ırka, etnik ve dini gerekçelere dayalı çatışmaları alevlendiren bir dönüm noktası oldu. Birçok ülkede farklı sosyal gruplar siyasi, kültürel ve dini haklar talep etmeye başladı. Bu ülkelerden birisi Türkiye'dir. Kürtleri temsil ettiklerini iddia eden gruplar kültürel farklılıkların tanınmasından siyasi bağımsızlığa kadar uzanan haklar talep etmeye başladılar. Üstelik bazı Kürt gruplar amaçlarını gerçekleştirmek için terörü bir araç olarak kullanmaktadır. Yoğun olarak 1984'ten beri devam eden bu çatışmaların yol açtığı gerginlik ülkenin sosyal, siyasi ve kültürel hayatını olumsuz şekilde etkilemekte, milli birliğe, ekonomi ve eğitime zarar vermektedir. Garip olan şudur ki Kürtler bin yıldan fazla bir zamandır bu topraklarda Türklerle birlikte yaşadılar, et ve tırnak gibi oldular ve Türklerle aralarındaki benzerlikler farklılıklarından çok daha fazladır. Amerikalılar farklı soy, etnik köken ve kültürel gruplardan gelen göçmenlerden oluşan bir milletir. Bu gruplar bir potada eriyerek veya iyice karışarak bugün Eritme Potası (Melting Pot) ve Salata Kasesi ...
BASE
In: İş'te davranış dergisi: IDD = Journal of behavior at work, Band 6, Heft 2, S. 76-88
ISSN: 2564-7997
Amaç: Bu çalışmada örgütler için önemli kavramlar arasında olan İş Akışı Deneyimi, Dönüşümcü Liderlik ve Algılanan İş Belirsizliği kavramlarına odaklanılmıştır. Kavramların teorik tartışmasından sonra bu kavramların örgütler için önemi değinilmiş ve aralarındaki ilişkiler açıklanmaya çalışılmıştır. Tasarım/Yöntem: Araştırmanın verilerinin toplanmasında demografik değişkenlerin yanı sıra üç farklı ölçme aracından faydalanılmıştır. Bu açıdan çalışmada Akış Deneyimi Ölçeği, Algılanan İş Belirsizliği Ölçeği ve Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İstanbul ilinde hizmet sektöründe çalışan beyaz yakalı bireylerden oluşturmaktadır. Toplam 243 katılımcıya uygulanan anketler sonucunda elde edilen verilerin tamamı SPSS programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Sonuçlar: Yapılan regresyon ve moderatör analizler sonucunda değişkenler arasındaki ilişkiler açıklanmıştır. Dönüşümcü liderliğin iş akışı deneyimi üzerinde pozitif etkisi olduğu analizler sonucunda kanıtlanmıştır. Ayrıca algılanan iş belirsizliğinin de bu iki değişken arasındaki ilişkide moderatör rolü olduğu doğrulanmıştır. Belirsizliğin yüksek olduğu durumlarda dönüşümcü liderliğin akış deneyimi üzerindeki etkisinin azaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Özgün Değer: Bu araştırma ile dönüşümcü liderliğin çalışanların akış deneyimleri üzerinde etkisinin olduğu belirlenmiştir. Bu yönü ile çalışma, literatürde önemli yeri olan dönüşümcü liderlik tarzının akış deneyimi üzerindeki etkisini açıklayan ilk çalışma niteliğindedir. Ayrıca, algılanan iş belirsizliğini bu ilişkideki rolü de değişkenler arasındaki ilişkilerin açıklanmasında ılımlaştırıcı değişkenlerin etkisinin olabileceğini kanıtlamaktadır.
In: ARK kitapları 28
In: Güncel 2
In: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi: Dokuz Eylul University the journal of Graduate School of Social Sciences, Band 23, Heft 4, S. 1617-1645
ISSN: 1308-0911
Konya Halkevi 19 Şubat 1932 tarihinde Türkiye'de açılan ilk on dört halkevinden biridir. Kuruluşundan itibaren eğitim, kültür, sanat faaliyetleri içinde olmuş ve Konya'ya okuma-yazma kurslarından tiyatroya ve konferanslara kadar pek çok hizmette bulunmuştur. Konya Halkevi, TBMM'de 8 Ağustos 1951 tarihinde kabul edilen ve 11 Ağustos 1951 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 5830 sayılı kanun ile Türkiye genelindeki bütün halkevleri gibi kapatılarak malları hazineye devredilmiştir.
Bu süreç ülke genelinde olduğu gibi Konya'da da çeşitli tepkilere ve spekülasyonlara sebep olmuştur. Bazı aydınlar halkevlerinin faydalı hizmetleri üzerinde durmuş ve bu kuruma yapılan çeşitli suçlamaları cevaplamıştır. Ancak üzerinde en çok konuşulan konu halkevi binaları ve bu binalarda bulunan kitap, mobilya gibi eşyaların nasıl değerlendirileceği üzerine olmuştur.
Halkevlerinin kapatılması şüphesiz ki Türkiye tarihinin önemli olayları arasındadır. Çalışmanın amacı, 1932-51 tarihleri arasında Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir rol oynamış halkevlerinin kapatılma kararı ve devamındaki süreçte yaşanan gelişmeleri ve tepkileri Konya ili örneğinde ortaya koymak ve Türkiye yakın tarihinin bu önemli değişimine ışık tutmaktır. Bu sayede halkevi ve Cumhuriyetin ilk yılları ile ilgili araştırma yapan bilim insanlarına katkıda bulunulacaktır. Çalışma hazırlanırken halkevlerinin kapanma sürecine girdiği ve tasfiye edildiği 1950-52 tarihleri arasında Konya'da yayımlanan gazeteler taranmış, halkevi ile ilgili haber ve yazılar tespit edilmiş, nitel araştırma yöntemiyle değerlendirilmiştir.
In: Milliyet Yayın Ltd. Şti. yayınları
In: Milliyet'ten seçmeler dizisi 12